Dünyaya Yakayı Kaptırmak


Bunca ilahî ikaz ve nebevî öğütlere rağmen hem kendi yaşantımıza hem de etrafımıza bir göz gezdirdiğimizde ferdî, ailevî ve toplumsal düzeyde olmak üzere farklı oranlarda yakamızı dünyaya kaptırdığımızı tespit etmek hiç de zor değil. Eğer sadece kendimizi düşünüyor, kendimiz için yaşıyor, kendimize yatırım yapıyor, etrafımızdakileri umursamıyor, bana ne mantığı hayatımızın merkezinde ise, yakamızı dünyaya kaptırdık demektir.

Çocuklarımızın geleceğini planlarken, yönlendirmelerimizi iyi bir üniversite, iyi bir iş, rahat bir hayat mantığı üzerinden kurguluyor, gönüllerini ve maneviyatlarını ihmal ediyorsak, yakamızı dünyaya kaptırdık demektir. Sırf gözümüz alıştı veya değişiklik olsun diye evdeki eşyaları sürekli değiştiriyor; daha iyisini, daha lüksünü, daha modaya uygun olanını borçlanma pahasına temin ediyorsak, yakamızı dünyaya kaptırdık demektir.

Haftada bir akşam bile olsa ailece oturup sohbet tadında bir muhabbet, bir ders yapamıyor, bunun aksine elimizdeki son model cihazlarla bir köşeye çekilip yuva sıcaklığını hissedemiyorsak, yakamızı dünyaya kaptırdık demektir.

Konuyla alakalı daha derin analizler yapmak mümkün olmakla beraber asıl sorunun, Rabbimiz ile hukukumuzun zayıf olmasından kaynaklandığı kanaatindeyiz. Kalplerimizi belli seviyede istila eden gaflet hastalığı, fertten aileye, aileden topluma sirayet etmekte ve dünyevî kaygılarımız uhrevî hedeflerimizin önüne geçmektedir.

~Semerkand Dergisi~


EmoticonEmoticon